17 Ekim 2011 Pazartesi

Genç bir şaire mektuplar

    Rilke'nin o zamanlar henüz yeni yetme bir şair olan Franz Xaver Kappus'a 1903-1908 yılları arasında cevap olarak yazdığı on samimi, dostane ve öğütleyici mektuptan oluşuyor bu kitap. Kitabı bitirdiğim zaman öyle beklentilerimin üzerinde buldum ki nasıl daha önce okumadığım için kendi kendime hayret ettim. Rilke'nin babacan ve mazlum tavrı ile gerçekten yardım etmekten başka bir kaygı ile söylenmemiş olduğu belli olan enaniyetten uzak sözleri zamandan ve mekandan azade umut ve azim veriyordu insana. Yorum yapmak yerine altını çizdiğim yerlerden kısa parçaları paylaşmayı tercih ediyorum.

    ''...Tarifsiz yalnızlıklar içinde yaşayıp gidiyoruz, özellikle en derin ve en önemli konularda hepsinden çok büyüyor yalnızlığımız.''

    ''...Her okuyuşunuzda kitaplardan daha büyük bir zevk alacak, daha büyük bir şükran duygusu ile dolacak içiniz, çevrenizi gözlemlemede daha üstün ve yalın bir aşamaya yükselecek, yaşama beslediğiniz inanç derinleşecek, yaşamda daha mutlu ve daha büyük bir kişiye dönüşeceksiniz.''

    ''...Her şey, kendisi için öngörülmüş bir süre içte taşınmalı, sonra dünyaya getirilmelidir. Her izleniminin ve duygu tohumunun tümüyle içte, karanlıkta, o dile getirilemezde, o bilinç dışında , insan usuyla ulaşılamazda gelişmesini sağlayıp derin ir alçak gönüllülük ve sabırla yeni bir açıklık ve kavrayışın doğacağı saati beklemek: İşte gerek anlamada, gerek yaratmada sanatçı gibi yaşamak buna derler ancak.''

    ''... Ya baharın ardından gelmezse yaz, diye korkuya kaptırmaz kendini ağaç; yaz gelir hep çünkü, ama önlerinde sonsuzluk bulunuyormuş gibi öylesine tasasız bir suskunluk, öylesine bir enginlik içinde bekleyen saırlıları gelip bulur ancak. Her gün öğrendiğim, Tanrının her günü şükranla bağra basılan acılar içinde öğrendiğim bir şey var: Sabır her şeydir.''

   Aslında nerdeyse bütün kitabı çizmişim. Bu on mektubu kendinizin okumasını öneririm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder